14 Mart 2008 Cuma

Beyin ve Diyet

Pilav, ekmek ya da hamur işi gıdaların yendiği öğlen yemeği sonrası bastıran rehavetin nedeni, karbonhidratlı besinlerin insüline hızlı yanıt vermesi ile gelişen kan şekeri azlığıdır. Yakıtını yeterli alamayan beyin “rolanti” konumunda çalışır. Bu durumda kendisine fazla iş verilmesini istemez. Öğleden sonra dikkatinizi vermeniz gereken bir işiniz olduğunda durumunuz zor demektir. Hele birde beyin ön bölgesi (frontal) hassasiyeti olan biri iseniz işiniz gerçekten zor olacaktır.
İnsan kişiliği beynin ön bölgesinin çalışma özellikleriyle belirlenir. Dikkati verme ve sürdürme, sabırlı olma, duygu ve düşünceleri anlatma ve anlama, karar verme, anlık hafıza, sağduyu gibi önemli kişilik ve davranış özellikleri burada belirlenir. Bir çalışma, toplumda her 4 kişiden birinde dikkat eksikliği olduğunu bildiriyor. (Hastalık düzeyinde bu oran %8-20)
Beyin ön bölge hassasiyeti toplumda bu kadar yaygın iken birde yenilen bol karbonhidratlı yemekler bu kişilerde var olan hassasiyeti arttıracak ve dikkat kaybı, karar vermede zorluk gibi yakınmalarla birlikte gelen başarısızlık sonucunda sinirlilik hali ortaya çıkacak, ilişkiler gerilecek ve gün, mutsuzluk ya da aşırı yorgunluk haliyle sonuçlanacaktır.
Sorun, yenilen pilavda değil beyindedir. Anne-babadan gelen genetik özellikler, aile içi yetiştirilme tarzı, beslenme biçimi ve kafa darbeleri beynin ön bölgesinin gelişmesini etkileyen faktörlerdir. Ortalama 18 yaşa kadar gelişimini sürdürür. Bu nedenle 18 yaşından küçükler “delikanlı”dır. Bu nedenle reşit olma yaşı dünyada 18 olarak kabul görür. İyi gelişmiş ön beyin bölgesi mükemmel kişilikle kendini gösterir. Ancak kimse mükemmel değildir. Grinin tonları gibi. Renk ne kadar açık ise o kadar mükemmele yaklaşır. Bizleri birbirimizden ayıran özellikler aslında ton farklılıklarıdır. Yukarıda sayılan nedenler ton farkını belirler. İşte beynin ön bölgesine özel olan ton derecesi karbonhidratlı gıdalarla kararır.
Simit ve çay ile geçiştirilen bir kahvaltı sonrası veriminiz peynir, yumurta, kepekli ekmek, salam, domates, biber, roka ve meyve ile yapılandan daha düşük olacaktır. Nedeni, susamın yağı, simitin hamuru ve çayın şekeri ile tonu kararacak beyin ön bölgesidir. Öğle yemeğinde yenecek sebze ve et ağırlıklı bir mönü öğleden sonrası için dikkatin sağlanması konusunda faydalı olacaktır.
Henüz gelişimini tamamlamamış beynin ön bölgesini poğaça, börek, simit gibi karbonhidratlı gıdalarla besleyen okul kahvaltıları, çocukların ders performansı açısından mutlaka yeniden düzenlenmelidir.
Gri tonun kararması her zaman kötü sonuçlar doğurmaz. Akşam yemeğinde yenilen tabak dolusu mantı gece için rahat bir uyku sağlayacaktır. Burada önemli olan kendi beyin özelliklerimizin farkında olmak ve bu özelliklere uygun öğün-besin dengesini sağlamaktır. Başarı ve mutluluk için bu dengenin kurulması gerekir. Herşeyin başı sağlık, sağlığın başı da beyindir.
Dr Güçlü ILDIZ
Nöroloji Uzmanı
www.noroterapi.com
dr@noroterapi.com

Hiç yorum yok: