14 Mart 2008 Cuma

Kitap Tanıtım Yazısı

“Ah şu beynimiz! Gözardı edilen tıbbi gerçekler” adlı kitabın yazılmasının pek çok nedeni var. Psikolojik, metafizik ya da bilimsel içerikli çeviri kitapların, anlatıpta anlaşılamadığı o soyut kavramları somuta indirgemek, bu kitabın amaçlarından biridir.
Beynin öneminden hep söz edilir de iş uygulamaya gelince, uygulayıcıların bile varlığını gözardı ederek mesleklerini uyguladığı görülür. “Psikolojim bozuk” sözünün ağızlarda sakızlığı ile farkedilmez beynin ne denli öksüz bırakıldığı. Oysaki psikolojiniz; tepenizde gezinen soyut bir kavram değil, doğrudan beynin çalışmasıyla ortaya çıkan bir sonuçtur. O halde, güncel bilimsel verilerin ışığı ve içinizden birinin sözleriyle yazılmış bu esere buyrun da psikolojinizin yaratıcısını daha yakından tanıyın.
Var olan hemen tüm yapılar, belirli bir organizasyon şemasıyla işleyişini sürdürürler. Her zaman bir baş, başkan, müdür, amir, patron ya da CEO vardır. Diğer kademeler bu üstlerin altında sıralanır. Bu gerçek biliniyorken neden hekimler “beyninizin durumu nasıl acaba?” diye sormazlar. Vücudun genel çalışma bozukluğu olan hastalıklarda, örneğin bir şeker hastasında neden beyin çalışma özellikleri araştırılmaz. Başkanın iyi olduğu bir kurumdan ciddi sorunların ortaya çıkması beklenebilir mi? O halde, hastalıklar beynin etkisi olmadan nasıl ortaya çıkabilir? Tedavilerinde nasıl beyin çalışma özelliklerinin ne olduğu düşünülmez?
Güncel sağlık hizmetlerinde “madde” boyutunda kabul edilen hastalar, “hastalık” olarak tedavi edilmeye çalışılır. Bu bilinç öylesine yerleştirilmiştir ki hastalık nedeni değil ama sonuçları tedavi kapsamına alınır olmuş, hasta faktörü ve onun beyin çalışma özellikleri adeta gözardı edilmiştir. Hastalık genellemeleriyle yapılan tedaviler, uzun süreli ya da ömürboyu ilaç kullanma mahkümiyetinden öteye geçememiştir.
Oysaki her bireyin sahip olduğu beyin çalışma özelliği; kişiye özgüdür, tektir. Bu özgünlük nedeniyle vücudun çalışma özellikleri ve gelişen hastalıklarda kişiye özgüdür. Bu nedenle gelişen her hastalığın tedavisi de kişiye özgü olmalıdır. Genellemeler ve kalıplar içine sokulmaya çalışılan hastaların tedavilerinde bu nedenle başarısızlıklar oluşmaktadır.
Bu kitap beynin neden önemli olduğunu, güncel tedavilerin neden başarısız olduğunu ve uygulanması gereken yöntemleri her okurun anlayacağı bir biçimde anlatmaya çalışıyor.

Hiç yorum yok: