14 Mart 2008 Cuma

Nöroterapi (Neurofeedback)

NÖROTERAPİ

Nöroterapi’de amaç, QEEG ölçümü ile saptanan beyin çalışma anormalliklerini düzeltmektir.
QEEG’de amaç, bir bilgisayar programı aracılığıyla alınan ölçümleri (EEG çekim sonuçlarını) analiz etmektir. Analizin en önemli özelliği, çekimi yapılan kişinin verileriyle aynı yaşta olan normal kişilerin verilerinin karşılaştırılmasıdır. Sonuç olarak normalden ne kadar sapma olduğu anlaşılır.
Nöroteapi seanslar halinde uygulanır. Her seans 30 dk.sürer. QEEG sonucuna göre, örneğin kafanın tepe noktasına seans uygulanacak diye düşünelim. Tam o noktaya yapıştırıcı bir madde sürülerek elektrot adı verilen küçük bir metal alıcı yerleştirilir. (cilde yapıştırılır) Bu elektrot sürekli olarak beynin o bölgesinin çalışma özelliklerini ölçer. Bu ölçümler, bir monitör aracılığıyla seans alan kişiye gösterilir.
Beyin sürekli olarak aynı biçimde çalışmaz. Beynin ürettiği dalgalar azalıp artan özelliklere sahiptir. Bu azalma ve artma sırasında normale en yakın çalışma durumunda aletten bir ses çıkar. Bu ses beyni, doğru çalışma yöntemini gösterir biçimde telkin eder.
Aynı bölgeye uygulanacak seans tekrarlarıyla beynin ilgili bölgesine doğru çalışma yöntemi öğretilir.

NEDEN NÖROTERAPİ ?
Beyin çalışması; hücreler içinde elektriksel, hücreler arası kimyasal yollarla gerçekleşir. İlaçlar kimyasal yollara etkilidir. Nöroterapi ise beynin elektriksel çalışma yöntemi üzerinde etkilidir. Nöroterapi, beyin çalışma özelliklerine rehberlik ederek, beyine doğru çalışma yöntemini gösterir. Bu olay esnasında kontrol tamamen beyindedir. Oysa ilaç alımlarında beyin kontrolü yoktur. İlaçlar kan aracılığıyla beyine ulaşarak etkilerini doğrudan gösterir. İlaçların etki süreleri geçince tekrar başa dönülür. Oysa nöroterapi yönteminde beyin, her seansta yeni bir kazanım elde eder. Bu kazanımların birikimi sonucu, beyin normal çalışma yöntemine kavuşur. İlaçların bunu sağlaması olanaksızdır.
İlaca bağlı tedavi yöntemleri, nedene değil sonuca yöneliktir. Örneğin şeker hastalığında kullanılan ilaçlar kan şekerini normal sınırlar içinde tutmaya çalışır. Şeker hastalığının nedenini ortadan kaldırmaz. Hipertansiyon, migren, depresyon, epilepsi gibi pek çok kronik hastalıkta durum aynıdır. Migren atağında ilaçlar baş ağrısını kesebilir ancak hastalığı ortadan kaldıramaz.
Beyin, vücudu yönetir. Bu yönetimde ortaya çıkan bozukluklar, uzun süreli olan hastalıkların esas nedenidir. Neden ortadan kaldırılamadan hastalıklar düzeltilemez. Nöroterapi, doğrudan nedene yönelik bir tedavi yöntemi olması nedeniyle geleceğin tıbbi anlayışının öncüsü durumundadır.
Güncel tedavilerin ilaçları ön plana alan anlayışı sonucu yeni gelişen yöntemlere uyum sağlamada zorluk yaşadığı gözlenmektedir. Bu nedenle, yurt dışında 40 yılı aşkın bir süredir uygulanan nöroterapi, ülkemizde halen yeterince yaygınlaşmamıştır. Hekimlerde önemli zihniyet değişikliğine yol açmasına neden olan bu yöntemin ülkemizde henüz tanınmaması hem hastalar hem de hekimler açısından bir kayıptır.

TEDAVİ ALANLARI
Teorik olarak, beyin çalışma bozukluğu sonucu gelişen tüm hastalıklarda uygulanabileceği söylenebilir. Olayı beyin hastalıkları olarak değerlendirdiğimizde, yapılan çalışmalar sonucu; migren, depresyon, anksiyete, epilepsi, demans, kronik tinnitus (kulak çınlaması), kronik vertigo (baş dönmesi), dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, unutkanlık, zeka geriliği gibi hastalık ve yakınmalarda başarılı sonuçların alındığı görülmektedir.
KİMLERE NÖROTERAPİ ÖNERİLİR?

Uzun süreli yakınmaları olan, ilaçlarla derdine çare bulamamış kişiler nöroterapiden fayda görürler. Kısa süreli ve geçici yakınmalar için nöroterapi önermek doğru olmayacaktır

Hiç yorum yok: